-
1 görmek
1. أدرك [أَدْرَكَ]Anlamı: anlamak, kavramak, sezmek2. ارتأى [اِرْتَأَى]3. اشتغل [اِشْتَغَلَ]Anlamı: yapmak, etmek4. بصر [بَصُرَ]5. تصادف [تَصَادَفَ]Anlamı: karşılaşmak, rastlaşmak6. تعالم [تَعَالَمَ]Anlamı: anlamak, kavramak, sezmek7. حزر [حَزَرَ]8. خبر [خَبَرَ]Anlamı: anlamak, kavramak, sezmek9. خرص [خَرَصَ]10. خمن [خَمَّنَ]11. خمن [خَمْن]12. رأى [رَأَى]13. رأى [رَأَى]Anlamı: anlamak, kavramak, sezmek14. رمق [رَمَقَ]15. صادف [صادَفَ]Anlamı: karşılaşmak, rastlaşmak16. فعل [فَعَلَ]Anlamı: yapmak, etmek17. فقه [فَقِهَ]Anlamı: anlamak, kavramak, sezmek18. فهم [فَهِمَ]Anlamı: anlamak, kavramak, sezmek19. قدر [قَدَّرَ]20. لمح [لَمَحَ]21. وعى [وَعَى]Anlamı: anlamak, kavramak, sezmek22. عقل [عَقَلَ]Anlamı: anlamak, kavramak, sezmek23. عمل [عَمِلَ]Anlamı: yapmak, etmek
См. также в других словарях:
görmek — i, ür 1) Göz yardımıyla bir şeyin varlığını algılamak, seçmek Merdivenin başındaki paravanın arkasında garip bir sahne gördüm. A. Gündüz 2) Anlamak, kavramak, sezmek Türk iradesinin ne demek olduğunu da sen göreceksin. R. E. Ünaydın 3) Yanına… … Çağatay Osmanlı Sözlük